Gir Tevekkül Kapısından İçeri

Zaman geçtikçe nasılda gösteriyor gerçekler kendini..
Kabullen artık; hem yordun, hem de çok yoruldun..
Tamam özlüyorsun anladık, ama şimdi dur biraz,
Şimdi durul biraz.. Sus ve dinlen ey divane Gönül;
Kışı kış gibi yaşa ki; baharın gelmesi tez olsun..
..
Ve şimdi...
Daha bir sıkı sarıl sadakat ipine..
Hıyanet etmeden emanet edilen sevgiliye,
Gir tevekkül kapısından içeri, 
Edebinle, Dua ile, Âşk ile..
Ve artık dillendirme..
Bıkrak kendini..
Sessizliğe..
......
...
.

[ Yâren-î | Beşeri Âşk ]
[ Ocak 2011 / İstanbul ]

Selam ve Dua ile..
Allah'a (c.c.) Emanetsiniz..
Devamını Okuyun »


Gül dikene sormuş;
- Neden üstümdesin? Batarsın diye kimse bana dokunamıyor!


Diken cevap vermiş;
- Herkes sana dokunsa bu kadar güzel olmazdın!


Selam ve Dua ile..
Allah'a (c.c.) Emanetsiniz..
Devamını Okuyun »



Göz gör(e)medikçe gönül soğuyorsa bu hevestir. 
Göz gör(e)medikçe gönül daha çok ısınıyorsa işte bu Âşk'tır. 
Ve yangının habercisidir..

[ Yâren-î | Beşeri Âşk ]
[ Ocak 2011 / İstanbul ]

Selam ve Dua ile..
Allah'a (c.c.) Emanetsiniz..
Devamını Okuyun »


Kar Yağsın İstiyorum

Kar yağsın istiyorum Ey Sevgili.. 
Neden biliyor musun? 
Çünkü kar yağınca her yer bembeyaz olacak.. 
Ve ben seni daha kolay bulacağım..
Neden biliyor musun? 
Çünkü senin olduğun yerlerde kal olmayacak..
Evet her yerde kar varken senin çevrende kal olmayacak..
Neden biliyor musun? 
O sıcak gülüşüne kar zerreleri bile dayanamayacak çünkü..
İç'inden gelen o güzelliği ve gülüşü gören zerreler eriyecek..
Ve böylece ben seni daha kolay bulacağım şimdikinden.
Bulacağım ama söyleyeceklerimi diyebilecek miyim? Bilmiyorum..
Neden biliyor musun? 
Çünkü karşında erimeden kalabilecek miyim? Bilmiyorum..
Ama çok iyi bildiğim bir şey var;
Ben yalnızca beşeri anlamda senin varlığınla ısınmak,
Ve senin de yalnızca benim varlığımla ısınmanı istiyorum..
Ha... Baktık yangın çıkıyor.. Sevda yangını..
Bu seferde bahar yağmuru isteriz beraberce..
Yeter ki... Vuslat olsun.. Âşk olsun..

[ Yâren-î ]
[ Ocak 2011 / İstanbul ]

Selam ve Dua ile..
Allah'a (c.c.) Emanetsiniz..
Devamını Okuyun »



Ey yoldaşını arayan yolcu!.. 
İnce eleyip sık dokumak elbet iyi bir şeydir..
Ancak bilesin ki; 
Sevgide ince eleyenlerin eleğinden büyük Âşk geçmez..

[ Yâren-î ]
[ Aralık 2010 / İstanbul ]

Selam ve Dua ile..
Allah'a (c.c.) Emanetsiniz..
Devamını Okuyun »


Sevince öyle karşılıksız seveceksin ki; 
Sevilmek ve yaşanacak tüm güzellikler beklenti olmayacak, 
O Sevginin en doğal sonucu olacak.. 

[ Yâren-î ]
[ Aralık 2010 / İstanbul ]

Selam ve Dua ile..
Allah'a (c.c.) Emanetsiniz..
Devamını Okuyun »


Tüm gayretine rağmen, harikulade bir istekle üzerine düşeni yapmana rağmen halen olmayan bir şeyler varsa, bil ki; elbet onda aşikar veya saklı bir hayır muhakkak vardır, yeter ki yeterince Teslim Ol Yaradana.. Allahu Âlem.

[ Yâren-î ]
[ Aralık 2010 / İstanbul ]

Selam ve Dua ile..
Allah'a (c.c.) Emanetsiniz..
Devamını Okuyun »


Seni Yazmak Geliyor İçimden.. Hem de Sana Rağmen!..

Bazı şair ruhlu kimselere ısrarcı bir ilham gelir ya hani..
Yaz beni! Hadi! Gitmeden uzaklaşmadan kelâma dök beni!..
Onu yazmadan rahat etmez ki Şair yüreği..

Öyleki..
"Kağıt kalem bulamasa bile konakladığı hanın duvarına karalayan" üstâdlar gibi..
İşte.. İşte öyle yazasım geliyor bendeki Sen'i..
Hemen sonra her şeyi bir kenara savuruyorum aceleyle...
İlk bulduğum kağıt kalemle yazmaya niyetleniyorum..

..

Tam o sırada gelip kalemimi kırıyor bendeki hatıraların..
Evet.. Kalemimi kırıyorlar, tıpkı kalbimi kırdığın gibi..
Kalakalıyorum öylece..

Kalakalıyorum ama çaresiz kalmıyorum!..
Elimde olmadan ısrarla aklımda tutuyorum Sen'i..
Elimde olan kağıt ve kırık kalemlerle..
Unutmadan, ne edip edip..
Sen'i yazmak geliyor içimden..
Hem de..
Hem de Sana rağmen!..

[ Yâren-î / Beşeri Âşk ]
[ Aralık 2010 / İstanbul ]

Selam ve Dua ile..
Allah'a (c.c.) Emanetsiniz..
Devamını Okuyun »


Penceremin Çerçevesini Uğuldatan Rüzgar..

Anlayamadığım bir hırçınlıkla penceremi aşındırıyordu Rüzgar ve uğultusuyla yanına çağırıyordu beni.. Kalktım ve pencereyi açtım usulca.. Daha tan yeri ağırmamıştı.. Duruldu önce, sonra yüzümü okşadı ve İç'ime doldu... İçime derken ciğerlerime demiyorum.. İç'ime, gönlüme doldu.. Bi hoş oldu İç'im.. Ve o an anladım ki; aynı rüzgar Sen'in pencerenden koşup gelmiş olmalıydı bana.. Çünkü Senle doluydu ve sevgi kokuyordu... Gözlerimi aşk ile, dua ile kapadım ve sonrasını hatırlamıyorum.. :)

Yaşamak ne güzel Sen'i..

[ Yâren-î ]
[ Kasım 2010 / İstanbul ]

Selam ve Dua ile..
Allah'a (c.c.) Emanetsiniz..
Devamını Okuyun »


Ya sırtımıza alıp taşıyoruz, ya ayağımızın altına alıp çiğniyoruz. Öğrenemedik bi türlü yan yana yürümeyi. 

[ Ömer Hayyam ]

Selam ve Dua ile..
Allah'a (c.c.) Emanetsiniz..
Devamını Okuyun »



Ahmed b. Hadraveyh’in (ks) evine giren bir hırsız, evin her tarafını arayıp taradığı halde götürecek, hiçbir şey bulamadı ve eli boş olarak döneceği zaman, Ahmed:

"–Ey genç! Şu kovayı alıp su doldur, abdest al ve namaz kılmakla meşgûl ol. Belki o zamana kadar evime bir şey gelir de sana veririm. Bu sûretle, evimden eli boş olarak dönmemiş olursun!.." dedi.

Genç, onun istediği gibi hareket etti. Sabah olunca, ağanın biri yüz elli altın alıp şeyhin huzuruna getirdi. Şeyh, gence:

"–Al bunu, bir gece namaz kılmanın karşılığı budur." dedi.

Bunun üzerine gençte bir hâl zuhur etti. Vücûdundaki bütün organlar ve zerreler tir tir titriyor, hıçkıra hıçkıra ağlıyor ve:

"–Yolumu kaybetmişim. İzzet ve Celâl sahibi Allah için bir gece iş yaptım, bana böyle ikramda bulundu!.." diyordu.

Tevbe edip Allah Tealâ’ya döndü, altınları kabul etmedi ve şeyhin müridlerinden oldu.

(Attar, s: 385) (Ömer Faruk Demireşik, Ahiret Azığı-2, Erkam Yay.)

Selam ve Dua ile..
Allah'a (c.c.) Emanetsiniz..
Devamını Okuyun »

Efkâr dolu gönül sustuğu vakit bir nâme duyulur..

Yalnızlar esas yalnızlığa, duygular düşlediği rüyalara, dil konuşma özlemi duyduğu sevdalara savrulur..

Mühür vurulur Ayın'a, çıkarılır Şın alfabeden, hüzne bırakılır Kaf belirsiz sinelerden...

Ve bir ses duyulur, bir dize fısıldar inceden;

"Ey gönül gel gayriden geç aşka eyle iktidâ
Zümre ehli hakikat ânı kılmış muktedâ."

...

Şimdi..  Sus gönlüm...

Çok dile getirme. Sen dile getirdikçe gönlün daha da coşuyor, daha meraklanıyor ve beklemek daha da zorlaşıyor.

Sus gönlüm...

Çok laf etme. Az söyle ki işimiz olgunlaşsın. Az söyle ki Hakk'a karşı yanlış kelâm çıkmasın.

Sus gönlüm...

Bir elif miktarı sus... Az kaldı bahara.

Dayan gönlüm. Denizin içinde meydana gelen görünmeyen dalgalar gibi yüreğin biliyorum. Beklemekten başka çare olsaydı, seni durdurmazdım...

İnan bana...

Ama yok. Başka çare yok. Unutma ki ilaç bile beklemeden tesir etmez, çiçek bile vakti gelmeden önce açmaz...

Sus gönlüm...

Bu kışın bahara dönünceye kadar. Bu gece gündüz oluncaya kadar. Uzak yollar yakınlaşıncaya kadar. Bu sıkıntının ardından ferahlık gelinceye kadar. Ve yüzümüz vuslat gözyaşlarıyla ıslanıncaya kadar sus...

Sus gönlüm...

Seni senden daha iyi bilen Rabbinin hükmü vuk'u buluncaya kadar. Senin nasibin sana ulaşıncaya kadar ulaşmayanlarınsa senin nasibin olmadığını anlayana kadar sus…

Sus gönlüm..

Onun geleceğini görünceye kadar.Acının bala dönüştüğünü farkedinceye kadar.
Onun gönlünün senin gönlüne muhabbet düğümüyle bağlandığını görünceye kadar.

Sus gönlüm...

Sebepler var edilinceye kadar.Bahaneler oluşuncaya birbirimizin nasibi oluncaya kadar sus.

Sus gönlüm...

Bütün bu susmalarına karşılık her şeyin hayırlısının olacağına inanarak sus.

Sus gönlüm...

Her susuşun bir cevap olsun.
Her susuşun, sabrın olsun.
Her susuşun, duan olsun.

İçten yakarışının adı olsun susuşun; bekleyişinin, umut edişinin, inancının...
Özlediğin şeylerin, sevdiğinin vurgusu olsun, susuşun...

Sükûta ses, biçâreliğe çare olsun...

Not: Bu harika telkin yazısı alıntıdır.

Sus gönlüm..
..Ve içimdeki Yâren, biraz sen de sus...
Selam ve Dua ile..
Allah'a (c.c.) Emanetsiniz..
Devamını Okuyun »